İçeriğe geç

Görevsizlik kararı ne zamana kadar verilir CMK ?

Görevsizlik Kararı Ne Zamana Kadar Verilir? CMK Işığında Tarihsel Bir Okuma

Tarihle Yüzleşen Bir Giriş

Bir tarihçi için geçmiş, yalnızca yaşanmış olayların toplamı değildir; bugünü anlamanın, geleceği inşa etmenin anahtarıdır. Devletin hukuk düzeni de tıpkı toplum gibi tarihsel bir organizmadır. Bugün Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde konuştuğumuz “görevsizlik kararı” kavramı, yüzyıllardır süren bir devlet aklının, yargı geleneğinin ve adalet anlayışının ürünüdür.

Bu yazıda, “Görevsizlik kararı ne zamana kadar verilir?” sorusunu sadece hukuki değil, aynı zamanda tarihsel bir bakışla ele alacağız. Çünkü her hukuk normu, bir dönemin toplumsal kırılma noktalarını yansıtır.

Görevsizlik Kararının Tarihsel Kökeni

Görev kavramı, yargı sistemlerinde en başından beri adaletin temel direklerinden biri olmuştur. Antik Roma’da “forum competens” olarak anılan görev ilkesi, hangi yargıcın hangi davaya bakacağına dair sınırları belirlerdi.

Osmanlı döneminde ise şer’i ve örfi mahkemeler arasındaki ayrım, bugünkü görevsizlik kararlarının tarihsel zeminini oluşturuyordu. Bir mahkeme, kendi yetki alanına girmeyen bir davayı görmek istemediğinde, bu hem bir güç çekilmesi hem de bir adalet bilinci ifadesiydi.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte 1929’da çıkarılan ilk Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK), görev konusunu sistematik bir hale getirdi. Ardından gelen 2005 tarihli CMK, bu yapıyı modern hukuk standartlarına uygun biçimde yeniden düzenledi. Böylece “görevsizlik kararı” artık sadece bir mahkeme içi uygulama değil, yargı düzeninin temel taşı haline geldi.

CMK’ya Göre Görevsizlik Kararı Ne Zamana Kadar Verilir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri, görevsizlik kararının usulünü açıkça düzenler. Buna göre, mahkeme davaya bakmaya başlamadan önce görevli olup olmadığını resen inceler. Eğer görevsizlik söz konusuysa, karar mümkün olan en erken aşamada verilmelidir.

Ancak asıl sınır, yargılamanın esasa girilmeden önceki dönemidir. Mahkeme, iddianamenin kabulüyle birlikte yargılamaya başlasa da, henüz esas hakkında delil değerlendirmesine geçmeden görevsizlik kararını verebilir.

Bu da demektir ki, CMK uyarınca görevsizlik kararı ilk duruşma aşamasına kadar ve yargılamanın esasa ilişkin kısmına geçilmeden önce verilmelidir.

Eğer mahkeme delilleri tartışmaya başlamışsa, artık görevsizlik kararı veremez; çünkü bu noktada yargılamanın içeriğine müdahale edilmiştir. Böyle bir durumda, ancak temyiz veya istinaf aşamasında, bir üst mahkeme tarafından görevle ilgili değerlendirme yapılabilir.

Hukukun Tarihsel Dönüşümünde Görev Sınırları

Tarih boyunca “görev” yalnızca bir idari düzenleme değil, aynı zamanda güç paylaşımının da göstergesi olmuştur. Roma’da görev yargıcı, imparator adına karar verirken; modern dönemde mahkemeler, yasama organının çizdiği sınırlar içinde hareket eder.

Bu dönüşüm, devletin otoriter biçimlerinden demokratik hukuk devletine geçişin somut göstergesidir.

Bugün CMK’daki görevsizlik hükümleri, bu tarihsel yolculuğun bir sonucu olarak karşımıza çıkar. Artık hiçbir mahkeme keyfi biçimde “bu davaya bakarım” diyemez. Çünkü görev bilinci sadece hukuki değil, aynı zamanda etik bir ilkedir. Mahkemelerin kendi sınırlarını bilmesi, adaletin tarafsızlığını korur.

Toplumsal Dönüşüm ve Görevsizlik Kültürü

Görevsizlik kararı, toplumun devlete duyduğu güvenle doğrudan ilişkilidir. Bir toplum, kurumlarının sınırlarını tanıdığı ölçüde güçlüdür.

Bu nedenle, CMK’da yer alan süre sınırlaması yalnızca bir teknik ayrıntı değil; devletin kendi mekanizmalarını zamanında ve disiplinli biçimde işletme iradesidir.

Tarih boyunca geciken adaletin nasıl toplumsal krizler yarattığını düşündüğümüzde, “ne zamana kadar verilir?” sorusu aslında “adalet ne kadar zamanında tecelli eder?” sorusuna dönüşür.

Geçmişten Günümüze Paralellikler

Antik Roma’da bir yargıcın yetkisini aşması, siyasal bir kriz anlamına gelirdi. Bugün de görevsizlik kararının zamanında verilmemesi, adaletin gecikmesi anlamına gelir.

Geçmişin bu tecrübeleri, modern yargının disiplin anlayışına yön verir. Tarih bize öğretir ki, her geç kalmış karar, bir toplumun adalet inancını biraz daha zedeler.

Bu nedenle CMK, görevsizlik kararının erken verilmesini bir zorunluluk olarak düzenler. Hukuk, burada tarih gibi davranır: hatalardan öğrenir, düzen kurar, süre koyar.

Sonuç: Zamanında Verilen Karar, Geçmişle Barışık Bir Gelecek

Görevsizlik kararı ne zamana kadar verilir? sorusu, yalnızca bir kanun maddesiyle yanıtlanabilecek kadar basit değildir.

Bu sorunun ardında, devletin kendi geçmişiyle, kurumların kendi sınır bilinciyle ve toplumun adalet arayışıyla ilgili derin bir tarih yatar.

CMK, bu tarihten aldığı derslerle, yargının zamanında ve dengeli biçimde işlemesini sağlar.

Tarihçinin gözünden bakıldığında, bu yalnızca bir hukuk süreci değil; geçmişin gecikmiş adaletine verilmiş modern bir yanıttır.

#görevsizlikkararı #CMK #hukuktarihi #adaletvesüre #tarihselanaliz #hukukvedönüşüm

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet girişprop money