Bazen hayat, içimizi kemiren bir küf gibi büyür. Tıpkı buzdolabındaki bir dilim peynirin üzerini sarhoş eden o siyah yeşil lekeler gibi, zamanla içimize sızar. Küf sadece gıdalarda değil, ilişkilerde de karşımıza çıkar. Ve bu, küçük bir sorunun büyüyüp içimizi sarstığı anı temsil eder. O an, “Küf geçer mi?” diye sormadan edemeyiz.
Bugün, bir çiftin içsel yolculuğuna tanık olacağız. Adları Efe ve Elif. Birbirlerini seviyorlar, ama ilişkilerinde bir süre önce görünmeyen, derinlerde büyüyen bir küf belirdi. Ve bu küf, zamanla geçer mi? Yoksa yalnızca daha derin bir yaraya mı dönüşür? Gelin, birlikte bakalım.
1. Küf gibi büyüyen bir mesafe
Efe ve Elif, yıllardır birbirlerini seviyorlar. Her sabah gözlerini açıp birbirlerinin yüzünü görmek, birlikte kahvaltı yapma hayalleri kurmuşlardı. Ama bir gün, ilişkiye dair hiç beklemedikleri bir şey oldu. Efe, bir akşam saatlerinde Elif’in birkaç saat geciktiğini fark etti. İçini bir şeyler kemirmeye başladı. “Nereye gitmiş olabileceğini tahmin edebiliyorum,” diye düşündü. Çünkü Efe’nin bakış açısında, ilişkilerde her şeyin çözümü vardı. O bir mühendis, her şeyin bir yolu olduğunu, her sorunla başa çıkabileceğini biliyordu. Bu yüzden, Elif’in aniden değişen tavırları onu yalnızca çözüm arayışına itti.
Elif ise biraz farklıydı. O, her şeyin nedenini anlamaya çalışan, ilişkilerini derinden hisseden bir kadındı. Efe’nin stratejik ve çözüm odaklı yaklaşımı karşısında, bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordu. “Beni anlamıyor,” diye düşündü. Bir sabah, Elif, bir şeyler yapması gerektiğini fark etti. İçindeki küfü temizlemeliydi, ama nasıl?
2. Küfün Yavaşça İçeri Sızması
Efe, her sabah kahvaltı yaparken, Elif’in biraz daha sessizleştiğini fark etti. Bu sessizlik, ilk başta ona bir sorunmuş gibi gelmemişti. Ama zamanla, aralarındaki iletişimde bir boşluk oluştu. Oysa, Elif ona her şeyi anlatmaya çalışıyordu, ama Efe’nin kafasında hep çözüm vardı. Onun için sorunlar, birer eşik ve her eşik, geçilmesi gereken bir meydan okumaydı. Küfün gözle görülen kısmını kesip atmak kolaydı; fakat içsel dünya o kadar basit değildi.
Elif’in içinde büyüyen duygu, giderek Efe’yi anlamama ve ilişkiyi yalnızca çözülmesi gereken bir problem olarak görmeye başlama hissiydi. Efe, “Her şeyin bir çözümü vardır” diyordu ama Elif, bir şeyin zamanla değişebileceğine inanıyordu. Her şeyin, baştan inşa edilebileceği gibi, ilişkiyi de yeniden kurma ihtiyacı vardı. Ancak içindeki küf, hızla büyüyordu.
3. Küf Geçer mi? Zamanın Gücü
İçsel bir yolculuğa çıktılar. Bir gün Efe, Elif’in yanında otururken, ona gözlerinin içine bakarak şunu söyledi: “Biliyorum, bazen hızlı düşünürüm, her şeyi bir çözüm olarak görürüm. Ama belki senin duygularını daha iyi anlamalıyım.” Efe’nin bu itirafı, Elif’in içindeki küfü söküp attı. Çünkü ilişki, sadece stratejiye dayalı bir çözüm değil, aynı zamanda empati ve anlayış gerektiren bir yerdi. Küf, ancak dikkatlice temizlenirse geçerdi.
Bundan sonra, Efe ve Elif, ilişkilerini yeniden inşa etmeye başladılar. Artık birbirlerini dinliyor, daha sabırlı oluyor, daha anlayışlı yaklaşıyorlardı. Küf, zamanla geçmedi, çünkü sadece zamana bırakılacak bir şey değildi. Onun yerine, sevgi, sabır ve karşılıklı anlayışla, adım adım temizlendi.
4. Küf Geçer mi? Sonuçta, Sadece Bir Karar
Elif ve Efe’nin hikayesinde, küfün geçip geçmeyeceği, sadece onlara bağlıydı. Küf geçebilir mi? Evet, geçer. Ama geçmesi için önce üzerine dokunmak, ona dikkat etmek ve biraz da sevgi gerekir. Bir ilişkide veya bir gıdada, küf yalnızca dışarıdan görülen bir lekeden ibaret değildir. Küf, bir zamanlar gözle görünmeyen, içe sızan ve büyüyen bir şeydir. Fakat o şeyle yüzleşmek, ondan öğrenmek ve zamanla temizlemek, hem gıda hem de duygusal olarak en sağlıklı çözüm olacaktır.
Siz, içindeki küfü temizlemek için ne yapıyorsunuz? Küf geçer mi? Bunu sadece zamana bırakmak mı, yoksa daha fazlasını yapmak mı gerekiyor?
Yorumlarınızı ve hikâyelerinizi bekliyorum!